Yabancı dil öğrenmek iş hayatının olmazsa olmazlarından. Öyle ki İngilizce bilmek bir ayrıcalık sayılmıyor. Almanca, Fransızca, Rusça, Arapça ve İspanyolca gibi ikinci bir dil öğrenmek de gerekiyor.
Yabancı dil öğrenmek özelliklerle yetişkinler için uygulama ve devamlılık açısından zor eylemlerin başında geliyor. Bu yazımızda yabancı dil öğrenirken gündelik yaşamınızda kolaylıkla uygulayabileceğiniz püf noktalarından bahsedeceğiz.
Dil bilgisi hakimiyeti yeni bir dil öğrenmenin temel taşlarından birisidir ama burada bahsettiğimiz yabancı dil grameri değil, anadilinizin grameridir. Eğer siz zarfın veya zamirin ne olduğunu bilmiyorsanız, yabancı dil gramerinde anlatılan konuya hakim olmanız beklenemez. Dolasıyla yabancı dili doğru bir biçimde öğrenmek, hatta ve hatta bunu profesyonel seviyede kullanmak niyetindeyseniz her şeyden önce Türk dil bilgisini iyi seviyede biliyor olmalısınız.
Bireye özgü öğrenme şekli fikri 1970li yıllarda Neil Fleming tarafından ortaya atılmıştır. Fleming her öğrencinin farklı yöntemler ile daha rahat öğrendiğini analiz etmiş ve günümüzde hala geçerliliğini koruyan VARK modelini geliştirmiştir. VARK modeline göre öğrenme sitilleri dörde ayrılır. Bunlar Visual (görsel), Auditory (işitsel), Reading-Writing (okuma-yazma) ve Kinesthetic (kinestetik) dir.
Tahtaya çizilen bir şekil veya diyagram ile anlatılanı daha rahat kavrıyorsanız görseller üzerinden öğrenmeye yatkınsınız demektir. Bir bilgiyi resimlerle, görsel sembollerle betimleyebilir ve aralarındaki ilişkiyi görsel hafızanıza atabilirsiniz.
Örneğin İngilizce kelime ezberlemek istiyorsanız. Eğer görsel hafınıza güveniyorsanız veya bu metodun size uygun olup olmadığını öğrenmek istiyorsanız kendinize küçük kartlar hazırlayabilirsiniz. Kartların bir yüzünde kelimenin görseli bulunsun, arka yüzünde ise İngilizce kelimenin kendisi. Daha sonra kartlardan seçim yaparak kendinizi test edebilirsiniz.
Kitap ya da ders notlarını okumaktan ziyade bir konu size anlatıldığında anlıyorsanız, işitsel hafızanız daha kuvvetli demektir. Grup müzakereleri sizin için biçilmiş kaftandır. Yukarıdaki örneği devam ettirecek olursak; yeni öğrendiğiniz kelimeleri yüksek sesle tekrar ederek ve aynı şekilde tekrar tekrar dinleyerek hafızanıza atabilirsiniz. İlkokul sıralarında İngilizce öğretmenizin “Repeat after me!” (Benden sonra tekrar edin!) sözü mantıklı gelmeye başladı mı?
Ders dışında bir mecra arıyorsanız öğrenmek istediğiniz dilde söylenen şarkıları dinleyebilirsiniz. Hatta şarkılara eşlik edin! Böylece kelimeleri tekrar etmiş olursunuz. Son bir ipucu, kelimeleri tekrar ederken telaffuza dikkat etmeyi unutmayın.
Okul sıralarında ders kitaplarındaki tanımları olduğu gibi kağıda geçiren arkadaşlarınız olmuştur. Belki sizde bu şekilde daha rahat anlıyorsunuzdur. Bu hafıza şekline sahip bireyler yukarıda verdiğimiz kelime öğrenme örneğini kendilerine farklı şekillerde uyarlayabilirler. Örneğin hazırladığınız kartlara resim çizmek yerine İngilizce kelimenin karşılığı olan Türkçe kelimeyi yazabilirsiniz. En klasik öğrenci çalışma şekli olarak tüm kelimeleri liste haline getirip, yanlarına Türkçelerini yazabilirsiniz. Öğrendiğiniz yeni kelimeler ile basit cümleler kurup yazmak da işinize yarayacaktır. Son olarak, öğrendiğiniz konu ile ilgili testler de çözebilirsiniz.
Öğrenmek için aktif yaklaşımı tercih eden bireylerin oluşturduğu gruptur. Dersi dinlemek, ders çalışmak hatta sınıfta oturmak bile onlara işkence gibi gelir. Öğrenmek için eylemi gerçekleştirme ihtiyacı duyarlar. Yabancı dil öğrenmek için bu bireyler başkalarının desteğine ihtiyaç duyarlar. En basit örnek ile İngilizce bilen bir arkadaşınızdan destek alabilirsiniz. Alışveriş yapmayı veya restoranda sipariş vermeyi içeren diyaloglar oluşturabilirsiniz.
Yabancı dil öğrenmeye yeni başladıysanız ya da pratik eksiğiniz varsa çekinmeyin, cesaretli olun ve karşınıza çıkan her fırsatta konuşmaya çalışın. Öğrenmek istediğiniz yabancı dili bilen bir arkadaşınız ile yazışın, konuşun; yabancı tedarikçileri veya müşterileri olan bir işletmede çalışıyorsanız onlara ulaşmak için bir fırsat yakalayın. Böylece profesyonel seviyede yazışma pratiği yapmış olursunuz.
Yüksek ihtimalle karşınızdaki kişinin anadili öğrenmek istediğiniz dil değil. O yüzden lütfen çekinmeyin ve yabancı dilinizi kullanmaya başlayın!
Çok değil bundan bir on beş, yirmi yıl önce yabancı kaynaklara ulaşmak zordu. Günümüz teknolojisi sayesinde tek tuşla İngilizce, İspanyolca, İtalyanca, Fransızca gibi popüler dillerde çekilen filmlere, dizilere ve şarkılara erişebiliyoruz. Bunları yatkın olduğunuz öğrenme şekline göre değerlendirmek sizin elinizde.
Seçtiğiniz film veya dizi materyalinin anadilinin İngilizce olduğunu farz edelim ve çalışmayı şekillendirelim.
Bu yöntemi sevdiğiniz dizi ve filmler üzerinde kullanabilirsiniz. Hem yabancı dil kelime dağarcığınızı geliştirmiş hem telaffuzları sık sık duymuş hem de cümle yapılarının nasıl kurulduğunu analiz etmiş olursunuz. Yabancı dil öğrenmeye yeni başladıysanız film izlerken bu uygulamayı yapmak çok uzun süreceği için sıkılıp, motivasyonunuzu kaybedebilirsiniz. Bu nedenle 20 dakikalık kısa diziler ile başlamanızı tavsiye ederiz.
Bu yazıda açıklanan tüm çalışma örneklerini deneyebilir, içlerinden kendinize uygun olanı seçebilir, hatta geliştirebilir ve günlük hayatınızda uygulayabilirsiniz. Yabancı dil öğrenmenin zannettiğiniz kadar zor olmadığını göreceksiniz.
Gramere Hakim Olmak Yabancı Dil Öğrenimini Nasıl Etkiler?
Dil bilgisi hakimiyeti yeni bir dil öğrenmenin temel taşlarından birisidir ama burada bahsettiğimiz yabancı dil grameri değil, anadilinizin grameridir. Eğer siz zarfın veya zamirin ne olduğunu bilmiyorsanız, yabancı dil gramerinde anlatılan konuya hakim olmanız beklenemez.
Öğrenme Sitilleri Nelerdir?
VARK modeline göre öğrenme sitilleri dörde ayrılır. Bunlar Visual (görsel), Auditory (işitsel), Reading-Writing (okuma-yazma) ve Kinesthetic (kinestetik)dir.
Yabancı Dil Öğreniminde Pratik Nasıl Yapılır?
Yabancı dil öğrenmeye yeni başladıysanız ya da pratik eksiğiniz varsa çekinmeyin, cesaretli olun ve karşınıza çıkan her fırsatta konuşmaya çalışın. Öğrenmek istediğiniz yabancı dili bilen bir arkadaşınız ile yazışın, konuşun.