AnasayfaBlogMevlana'dan X,Y,Z Nesline Uzanan Uzamsal Yol
Eğitim

Mevlana'dan X,Y,Z Nesline Uzanan Uzamsal Yol

01 Temmuz 2018
Uzun, siyah saçlı bir kadın bir odada sandalyede oturuyor. Beyaz bir gömlek ve mavi bir kot pantolon giymiştir. Öne doğru eğilmiş, sağ eliyle kucağında açık bir kitap tutuyor. Sol eli sanki çevirmek üzereymiş gibi sayfanın üzerinde durmaktadır. Gözleri önündeki metne odaklanmış, yüzünde düşünceli bir ifade var. Kitabın kapağı koyu mavi, üzerinde açık mavi bir desen var ve sırtı kullanımdan dolayı yıpranmış. Kadın kendini tamamen okumaya vermiş gibi görünüyor, konsantrasyonu tam.
Ömür EvresiMevlana'nın AçıklamasıDetaylı Açıklama
HamdımGençlik dönemiÖğrenme kapısının açık olduğu ve hataların natural olduğu dönem. Tecrübelerin ve yaşanmışlıkların az olmasından dolayı cehaletin hüküm sürdüğü dönem.
PiştimPişme dönemiHatalarından ders çıkaran ve üretim evresine geçen dönem. Yaşananlar sonucunda olgunluğa yolculuk başlar.
YandımYanma dönemiDünyaya gözlerini açtığı andan, son nefesine kadar devam eden dönem. İlahi aşkla adanmışlık, tecrübe, olgunlaşma ve bilgi birikimi dolgunluğuna erişilen dönem.
GenelÜç aşamalı hayatMevlana'nın hayat anlayışına göre, hayat bir yolculuktur ve bu yolculuk 'hamdım, piştim, yandım' aşamalarından geçer.
HamdımÖğrenim dönemiİnsanların bilgiye ilk defa aç olduğu ve her şeyi sorgulama ihtiyacı hissettiği dönem.
PiştimBilgiyi işleme ve uygulama dönemiÖğrenilenlerin hayatın içinde kullanılmaya başlandığı ve bu sayede bilginin tecrübeye dönüştüğü dönem.
YandımBilgelik dönemiTecrübelerin ve birikimin sonucu olarak hayata daha geniş bir perspektiften bakılan ve yaşamın derin anlamlarının kavrandığı dönem.
GenelÖğrenme ve olgunlaşma süreciHayata farklı bir bakış açısı kazandıran Mevlana'nin bilgelik dolu sözleri, hayatın öğrenme ve olgunlaşma sürecinden ibaret olduğunu gösteriyor.
HamdımÇocukluk ve gençlik dönemiHer şeye yeni ve meraklı bakışın hakim olduğu, hataların da hatasız öğrenmenin bir parçası olduğu dönem.
YandımYaşlılık dönemiHayatın son evresini simgeleyen bu dönem, tecrübelerin ve olgunluğun yoğun olarak hissedildiği bir dönemdir. Hayatın anlam ve değerini tam olarak kavradığımız dönem.

İnsan ömrü üç kelimeyle anlatılır mı? Mevlana gibi bir eren bir hak yolcusu anlatır hem de öyle bir anlatır ki, hak yolunun o kadar kolay olmadığını, koskoca bir ömrü üç kelime ile anlatma ustalığını ve bilgeliğini ise, şu ifadeyle dile getirmiştir. "Hamdım, piştim, yandım "diyerek ifade etmiştir. Benim düşünceme göre; bu Vecihi ile anlatmak istediği, insan ömrünün gençlik dönemini, hamdım diyerek, öğrenme kapısının açık olduğunu ve öğrenme sürecinde sınır tanımayan hataların, cehaletin doğal olduğunu bunu gençlik döneminin tecrübelerin ve yaşanmışlıkların az olmasından kaynaklandığını ifade etmiştir. Pişme dönemini ise, hatalarından ders çıkarma, üretme evresi hayatın yaşadıklarının olgunlaşma yolunda atılan adımların yaşandığı dönemdir. Yanma dönemi ise; bu dünyaya gözünüzü açtığınız andan, gözünüzü kapadığınız döneme kadar devam eder. Çünkü yanmak kolay değildir. İlahi aşkla adanmışlık, tecrübe, olgunlaşma, bilgi birikim donanım olgunluğuna erişip, edep içinde sabredip, tevazu içinde eser göstermeyi öğrendiğin dönemdir.

Günümüzde Eğitim

Günümüzde ise, bu güzelim vecihi o kadar basitleştirdik ki... Eğitimimiz, ahlakımız, kültürümüzü olgunlaşmadan yandım dedik. Üç kitap okuyup üç tane olayın başımızdan geçmesiyle pişilmiyor. Dergâha girmek bıkmadan usanmadan öğrenmek için ustana hizmet etmek insani erdemle donanman gerekiyor. Şu da bir gerçek ki her dergâha giren derviş değildir, dergâha girip insani ahlak ve erdeme sahip çıkmak lazım. Yıllarca, tecrübe birikim adanmışlık hissiyatıyla donandığında pişip derviş oluyorsun. Okuyorsan, görüyorsan, hissediyorsan, anlıyorsan, üretiyorsan ben piştim diyorsun, gerçek bir eren de ben piştim diyecek kadar kendini bilmez değildir. Anlayacağınız pişmenin serüvenine o kadar kolay ulaşılmıyor.

İnsanoğlunun serüveni hayatı boyunca devam ediyor. Hayatın boyunca hem öğrenen hem de öğretensin. Hayatınızın büyük bir zaman diliminde ise hep öğrenensin, bazen kendime kızıyorum… ne kadar cahilim diye, bazen düşünüyorum bu cehaletimin sonu yok mu diye, zamanla öğreniyorum ki her geçen zaman dilimi o kadar çok şey öğretiyor ve her defasında öğrendiklerim şaşkınlık yaratıyor, ve buda varmış dedirtiyor. Anlıyorum ki zamanla yaşadıklarımız, gördüklerimiz, okuduklarımız, ailemiz, öğretmenlerimiz, sosyal çevremiz olgunlaşma süremizi hızlandırsa da bir yönümüzde eksiklikler oluyor bu da pişerken de her daim ham olduğumuzu gösteriyor.

Hamdım, piştim, yandım.

Diyorum ya her an yeni şeyler öğreniyoruz. Düne kadar kuşaklar arası farklılık olarak bildiğim bir kavramı bu gün ise “X,Y,Z” kuşakları olarak öğrendim. Bu kavramı Mevla’nın sözleriyle bağdaştırdım. Hamdım, piştim, yandı mı bugünün kavramlarıyla anlatabilecek tabir kuşaklar arası farklılık, çünkü her bir kavram bir dönemi ifade ediyor. Nasıl mı?

Hamdım: Z kuşağı (2000 ve sonrası)=Teknoloji kuşağı

Piştim: Y kuşağı (1980 -1999)= Ben özgürüm kuşağı

yandım: x kuşağı (1960-1979)=sorumluluk duygusu yüksek, aidiyet duygusu barındıran kuşak. x kuşağından önce doğan kuşağa ise sessiz kuşak deniyor. bunu da bu kuşağın içinde değerlendirebiliriz.

Hamdım dönemini yansıtan, “Z” kuşağı doğdukları andan itibaren avuçlarının içi gibi teknolojik donanımı bilen nesil, Ailenin ve öğretmenlerinin bile bu teknolojiye ayak uyduramadıkları nesil. Öğrenme süreçleri hızlı, olgunlaşma ve tecrübe sahibi olmalarında kat etmeleri gereken çok yol var. Fakat bu kuşak yandım, sürecini elektronik ortamla diğer kuşaklardan daha çabuk yakalayacak gibi duruyor. Ahlaki erdemliliği nasıl kazandıracağımızı bilemediğimiz nesil. Çocukların sokak oyunları yerine tabletleri tercih ettiği dönem. Tabletsiz çıkmam anne dönemidir.

Piştim dönemini yansıtan, “Y” kuşağı yani ben özgürüm kuşağıdır. Bu kuşak öğrenmeyi tecrübelendirmeye tercih eden nesil. Y kuşağı çok çalışmak yerine az çalışıp çok şey bilmeyi tercih eden nesil. Çalışmak yerine gezerek görerek tecrübe etmeyi, gözlemlemeyi ve uygulamayı tercih ediyor. Bu nesle globalist kuşak demenin yanlış olmayacağını düşünüyorum. Kendi kültürüm yerine ben farklı kültürlerle de varım diyen nesildir. Tetristci, wolkmanci kuşağımızdır.

Yandım dönemini yansıtan, “X” kuşağıdır. Bu kuşak olayları ve olguları zaman içinde anlamlandırmış kuşaktır. Aidiyet duygusu ve genel kültür donanımlığı genel anlamıyla yüksek kuşaktır. Bu kuşak aynı zamanda susup sabretmeyi, okuyarak ve yazarak dile getirmeyi tercih ediyor. Bu kuşak çalışmayı, üretmeyi, yokluğu, varlığı bilen bir kuşak diyebiliriz. Savaş ve darbeler görmenin dışında, Avrupa ülkelerine en çok göçün verildiği vatan hasretinin çekildiği bununla aidiyet duygusunun geliştiği dönemdir. İşte bu yüzden bu kuşağa yandım dedim. Darbeler gören, savaş gören, ekmek parasını kazanması için babasını gönderen veya ailecek göç eden, bir kısmı ise, üniversitede okuttukları çocuklarının üniversite koridorlarında sağ sol çatışmasında vurulmadan gelmesini isteyen ailelerin oluşturduğu kuşaktır. Kitap bulamadığı dönemde ekmeğine sarılmış gazete parçasını okuma mücadelesini veren, düşünen ve düşündüren insanlar kuşağıdır. O kadar çok olay ve olgu yaşayıp gördükleri için bugünümüze de şükürler olsun deyip beklemeyi bilen kuşaktır.

Şimdi sorguladığım ama cevap bulamadığım kısım ise zamanla mı değişiyoruz. Olaylar ve olgularla mı değişiyoruz. Öğrenmelerimizin ve yaşantılarımızın dününü, bugününü etkileyen etmen, globalleşen kültüre istesek de istemesek kaynak oluşturmamızdan mı? Geçiyor. Bildiğim tek bir gerçek var o da kuşaklar arasında farklılığı azaltmanın tek yolu Mevlana gibi yolu sevgi ve saygıyla bitirmek olduğudur.

Yazar: İmran Bayrakdar

Hamdım, Gençlik dönemi, Öğrenme kapısının açık olduğu ve hataların natural olduğu dönem Tecrübelerin ve yaşanmışlıkların az olmasından dolayı cehaletin hüküm sürdüğü dönem, Piştim, Pişme dönemi, Hatalarından ders çıkaran ve üretim evresine geçen dönem Yaşananlar sonucunda olgunluğa yolculuk başlar, Yandım, Yanma dönemi, Dünyaya gözlerini açtığı andan, son nefesine kadar devam eden dönem İlahi aşkla adanmışlık, tecrübe, olgunlaşma ve bilgi birikimi dolgunluğuna erişilen dönem, Genel, Üç aşamalı hayat, Mevlana'nın hayat anlayışına göre, hayat bir yolculuktur ve bu yolculuk 'hamdım, piştim, yandım' aşamalarından geçer, Hamdım, Öğrenim dönemi, İnsanların bilgiye ilk defa aç olduğu ve her şeyi sorgulama ihtiyacı hissettiği dönem, Piştim, Bilgiyi işleme ve uygulama dönemi, Öğrenilenlerin hayatın içinde kullanılmaya başlandığı ve bu sayede bilginin tecrübeye dönüştüğü dönem, Yandım, Bilgelik dönemi, Tecrübelerin ve birikimin sonucu olarak hayata daha geniş bir perspektiften bakılan ve yaşamın derin anlamlarının kavrandığı dönem, Genel, Öğrenme ve olgunlaşma süreci, Hayata farklı bir bakış açısı kazandıran Mevlana'nin bilgelik dolu sözleri, hayatın öğrenme ve olgunlaşma sürecinden ibaret olduğunu gösteriyor, Hamdım, Çocukluk ve gençlik dönemi, Her şeye yeni ve meraklı bakışın hakim olduğu, hataların da hatasız öğrenmenin bir parçası olduğu dönem, Yandım, Yaşlılık dönemi, Hayatın son evresini simgeleyen bu dönem, tecrübelerin ve olgunluğun yoğun olarak hissedildiği bir dönemdir Hayatın anlam ve değerini tam olarak kavradığımız dönem
Mevlana'dan XYZ Nesline Uzanan Uzamsal Yol eğitim günümüzde eğitim mevlana xyz nesil yeni nesil
Bu resimde ikisi de gözlük takan bir erkek ve kadın görülüyor. Adam mavi bir gömlek ve siyah bir pantolon giyerken, kadın beyaz bir gömlek ve mavi bir kot pantolon giymektedir. Her ikisinin de gözlükleri takılı ve dümdüz ileriye bakıyorlar. Adamın kolu kadının beline dolanmış ve yüzleri birbirine yakın göründüğü için birlikte bir anı paylaşıyor gibi görünüyorlar. Arka plan yumuşak, kirli beyaz bir renktedir. Işık hafif loş, görüntüye yumuşak ve sıcak bir his veriyor. Gözlüklerine rağmen, gözleri hala bir duygu belirtisi gösteriyor. Birbirlerinin varlığından memnun ve mutlu görünüyorlar.
Konuk Yazar
Blog Yazarı

İstanbul İşletme Enstitüsünde yazılarının yayınlanmasını isteyen konuk yazarlarımız için oluşturulan bilgi kartıdır. Birçok alanda ve disiplindeki yazıları bu hesap üzerinde bulabilirsiniz.

Benzer Yazılar
Doğru ve faydalı bilgiler sağlama konusunda kararlı olan uzman ekibimizle blogumuzu her zaman yeni makaleler ve videolarla güncelliyoruz. Güvenilir tavsiyeler ve bilgilendirici içerikler arıyorsanız, blog sayfamıza mutlaka göz atın.
Görüntünün merkezinde beyaz bir arka plan üzerinde robotik bir figür duruyor ve vücudundan dairesel bir desenle renkli harfler düşüyor. Robotun çeşitli şekil ve renklerden oluşan yuvarlak bir tasarımı vardır ve gözleri harflere odaklanmıştır. Kolları sanki düşen harfleri yakalamaya çalışıyormuş gibi uzanmıştır. Ayakları yere sağlam bir şekilde basar ve yukarıdan akan harflerle mücadele etmeye hazırdır.
Kişisel Gelişim

Beyin Temelli Öğrenme

19 Temmuz 2021
Dalları gökyüzüne kadar uzanan yemyeşil bir ağaç görünüyor. Yeşil ve sarı karışımı yaprakları esintide hafifçe sallanıyor. Etrafında birkaç kelebek kanat çırpıyor, turuncu ve beyaz kanatları güneş ışığını yansıtıyor. Daha yakından bakıldığında, her biri kendine özgü şekil ve dokuya sahip tek tek yapraklar görülür. Yaprakların karmaşık detayları görülmeye değer, bu da onu gerçekten özel bir görüntü haline getiriyor.
İletişim

Pozitif Psikoloji Nedir?

19 Temmuz 2021