"İşitme engelim yok", "çevremde sağır veya dilsiz bir yakınım yok", "hayatımda en fazla kaç kere kullanabilirim ki" gibi olumsuz sebepler sunanlar; "denedim ama olmuyor", "öğrenmesi çok zor", "yeterince pratik yapamıyorum" bahanelerine sığınanlar ve "çok istiyorum, bir gün öğreneceğim" diye erteleme psikolojisine bürünenler için yazıyoruz.
Okuduktan sonra bu mazeretlerinizi tekrar sorgulamanızı sağlamak ve öğrenme hevesi kazandırabilmek umuduyla yazımıza başlayalım. Her zamanki gibi konunun temelinden başlayalım, nedir işaret dili?
Genel geçer tanımına bakarak; işitsel veya dilsel engelli bireylerin iletişim kurmak için el-kol hareketlerini, mimiklerini ve vücut dilini kullanması diyebiliriz. Yani iletişimde sesler yerine görselliği kullanıyoruz. İşaret dilini, elleri çeşitli hareketlere sokmak veya sadece göstermek olarak sınırlandırmadığımız gibi kişinin sadece ellerine de odaklanmamamız gerekir.
Sözlü iletişimde dikkatimizi verdiğimiz mimiklere, jestlere, beden hareketlerine işaret diliyle iletişim kurarken de aynı ölçüde dikkat vermeliyiz. Karşımızdakinin bizim dudak hareketlerimizi de okuduğunu unutmamalı, ifade etmeye çalıştığımız şeyleri dudaklarımızla da söylemeliyiz. Tabi bunu yaparken abartılı dudak hareketlerinden de kaçınalım çünkü anlaşılmayı zorlaştıracak ve kafa karışıklığı yaratacaktır. Bu şekilde işitme engelli bireylerle en sağlıklı iletişimi gerçekleştirebiliriz.
Dünyada günümüze kadar 100 üzerinde farklı işaret dili keşfedilmiş ve artmaya da devam ediyor. Buradan anlıyoruz ki işaret dili ortak ve evrensel değil, her ülkenin kendine özgü bir işaret dili olabiliyor. Hatta aynı ülkede bölgesel farklılıklar bile söz konusu. Bizler şimdi Türk işaret dilinin ilklerine bir göz atalım.
İşaret diliyle ilgili yeterli bilgiyi cebimize koyduysak devam ediyoruz. Asıl soruya geldik, işaret dilini nasıl öğreneceğiz?
İşaret Dili Nasıl Öğrenilir?
Bir önceki başlık altında değindiğimiz ilklere göz atınca tarihte işaret dili gelişiminde boşluklar görüyoruz. Yeteri kadar önem verilmemiş veya öncelik listesine alınmamış birtakım girişimler. Fakat günümüze geldiğimizde artık bilinç seviyesi gittikçe artıyor. Her daim çalışmaların da yapıldığı işaret dilinde öğrenmek için imkanlarımız da oldukça çeşitlendi.
Öncelikle değinmek istediğimiz bir konu var ki o da işaret dilini sadece sağır veya dilsizler öğrenmek durumunda değildir. Günlük yaşamınızda, kariyerinizde, iş veya özel hayatınızda işitme engelli bir bireyle iletişim kurabilmenin güzelliği bizce paha biçilemez. Olaya bir de tersten bakalım. Hayatınızda işitme güçlüğü yaşamayacağınızın garantisini verebilir misiniz? Veremezsiniz, hepimiz birer adayız. Görüyoruz ki işaret dilini öğrenmek daha çok isteğe, hevese, ilgiye, duyara ve empatiye dayanan bir süreç. Öyleyse en baştan başlayarak işaret dilini nasıl öğreniriz adım adım ilerleyelim. Bu süreçte aklınıza takılabilecek soruları da listeleyelim.
Türk işaret dilini öğrenmek başta zor gelebilir ama yeter ki isteyin. Eminim istekle ve keyifle öğrenildiği sürece o kadar zor gelmeyecektir. Nereden öğreneceğiniz kısmına gelirsek yüz yüze eğitimler ve online eğitimler olarak iki seçenek sunabiliriz. Tabi yakınınızda size öğretecek biri varsa bireysel bir eğitim süreci de geçirebilirsiniz ve sizin için gayet iyi olur.
Milli Eğitim Bakanlığına bağlı kurs merkezlerinde işaret dili eğitimleri veriliyor. Ücretsiz bir eğitim süreci için tercih edebilirsiniz. Kurs merkezinde temel seviye, pratik eğitimi, eğitmenlik gibi kategorilerde eğitim fırsatları sunulmakta. Bunun dışında özel eğitim kurumları da, bazıları MEB onaylı ibaresi altında, işaret dili eğitimi veriyor.
Diğer seçeneğimize gelelim, son zamanların en popüler eğitim tercihi: online eğitim. Özellikle bulunduğumuz pandemi şartlarında bizler için harika fırsatlar sunan online eğitimler işaret dili öğretiminde de çok iyi durumda. Öğrenme sürecinde olan ve tek kaynakla yetinmeyen biri olarak online eğitimi tavsiye edebilirim. İstanbul İşletme Enstitüsü bünyesinde İşaret Dili Eğitimi, İşaret Dili İleri Seviye Eğitimi ve İşaret Dili Jargon Eğitimi kurslarına katılabilirsiniz. Asuman Hoca’nın pratiğe dayalı eğitimleriyle hem keyif alabilir hem de birçok bilgiye sahip olabilirsiniz. Üstelik verdiği dokümanları da indirerek her zaman kullanabilirsiniz.
Türk işaret dilini öğretmek misyonuyla çalışmalar yürüten derneklerden de bahsetmek isterim. DEM Derneğinin kurduğu bir platform üzerinden çok keyifli videolarla işaret dili eğitimleri verilmekte. Gönüllülük esaslı projeye ücretsiz üyelikle erişim sağlayabilirsiniz. Yine online platformlar üzerinden işaret dili eğitimleri veren diğer bir isim de Ev Okulu Derneği. İşaret dili uzmanı tarafından verilen eğitime cüzi miktardaki ücretlerle erişim sağlayabilirsiniz.
Son olarak da Anlatan Eller’in Dijital Okul projesine değinelim. Sağırlara yönelik kurulan platformda işaret dili ile matematik öğrenme adlı eğitici videolarla işitme engelliler için güzel bir proje olmuş. Tüm bu işaret dili öğrenmeye teşvik eden çalışmalar sayesinde önümüzde bir engel kalmadı. O halde sıra sizde.
Görüldüğü üzere işaret dilini öğrenebileceğimiz birçok kanal ve seçenek mevcut yeter ki bir yerden başlayalım. Peki nereden başlayalım?
Kendinize inanarak başlayın ve başta zor gelse de öğrenmekte kararlı olun. Kendinizi kaynak konusunda kısıtlamayın. Birçok yerden öğreniminize eklemeler yapabilirsiniz. Tabi ki güvenilir siteleri ve eğitmenleri tercih etmeniz öğrenmeniz açısından önem teşkil ediyor. Teknolojinin getirisi olduğu kadar götürüsü de oluyor ve bunlardan biri de herkesin, işaret dilini tam olarak bilsin bilmesin, çeşitli kanallarda videolar yayınlayabilmesi. Bu sebeple sıfırdan bir eğitime başlarken bu hususlara dikkat ediyoruz. Bir kelimenin yanlış gösterimlerini öğrenirseniz daha sonra bunu düzeltmek zor olacaktır.
Ve eğitime başlamanın vakti geldi artık. Çoğu kursta alfabeyle başlanır eğitime en azından benim araştırdıklarım hep bu şekildeydi. İşaret dilindeki alfabeyi öğrendikten sonra temel kavramlara geçebilirsiniz. Burada temel kavramlardan kastımız aile olsun eğitime dair kavramlar olsun bu şekilde tema tema öğrenmek işinizi kolaylaştıracaktır.
Kendi çalışma şeklimden de yola çıkarak tekrarın çok önemli olduğunu söyleyebilirim. Örneğin kursun bir dersini bitirdim diyelim, hemen ders sonrası bir tur tekrar ederim. Doğruluğundan emin olmadıklarıma mutlaka Türk İşaret Dili Sözlüğünden bakarım. Bunun için sözlüğün birebir elinizde olması gerekmiyor. İnternet üzerinde ‘TİD Sözlüğü’ yazarsanız aynı şekilde erişim sağlayabilirsiniz.
kelimelerin anlamlarına göre farklı kullanma biçimlerinin de göz önüne alındığı sitede videolarla arattığınız kelimenin gösteriliş biçimini izleyebilirsiniz. Dediğimiz gibi yüz yüze eğitim gibi online eğitimin de birçok imkanı var. Yeter ki vaktinizi ayırın ve pratik yapın.
Evet, kurslardan, eğitim videolarından işaret dili kelimelerini öğreniyoruz. Fakat hepsinin aklımızda kalması çaba gerektiren uzun bir süreç. Bu yüzden öncelikle şevkinizi asla kaybetmeyin ve bu yolculuktan keyif alın. Hemen hemen hepimizin günlük hayatta günde en az bir kere dokunduğu, kullandığı şey elbette ki telefonlarımız. O halde telefonunuza bir işaret dili öğrenme uygulaması indirmenizi tavsiye edebiliriz. Pratik yapmanızda ve anlık aklınıza takılan bir kelimeye bakmanızda fayda sağlayacaktır. TİD’in kendi uygulaması da olmak üzere birçok mobil uygulama mevcut.
Öğrenirken eğlenmek temasını da es geçmeyelim. Şarkı sözlerini tercüme ederek pratik yapabilirsiniz. Fakat burada şöyle bir parantez açalım. Şarkı sözlerindeki soyut kavramlar işaret dilinde somut kavramlarla karıştırılıp yanlış öğrenime sebep oluyor. Bunu öngörmeli ve soyut kavramların ifade ediliş biçimlerini de sağır kültüründen özümsemeliyiz. Bu kültüre sahip olmak için de onların bulunduğu ortamda olup kaynaşmamız gerekir, buna yine değineceğiz.
Diğer bir pratik önerimiz de şu, bir dizi izlerken yavaş moda alıp bir yandan da tercüme etmeye çalışabilirsiniz. Tabi sonuçta en güzel pratik sağır bir insanla diyaloğa geçmektir. Eğer etrafınızda iletişime geçebileceğiniz bir birey varsa çekinmeden ona işaret dili öğrenmeye çalıştığınızı anlatabilirsiniz, eminim buna çok sevinecek ve size yardımcı olacaktır. Sizlerin de aklına eğlenceli pratik yöntemler geliyorsa bizlerle paylaşırsanız çok seviniriz. Hepimizin bildiği üzere bilgi paylaştıkça çoğalır.
İşaret diliyle kendimizi anlatmaya çalışmak kadar anlamak da çok önemli. Bazen kendimizi anlatmaya odaklarken karşı tarafı dinlemeyi, hareketlerini gözlemlemeyi es geçebiliyoruz. Bunun en güzel yöntemi elbette ki işitme engelli bir bireyle sohbet etmek. Fakat yeni yeni diyalog kurma alıştırmaları yapanlar biraz çekinebilir. Çok doğal. O halde sizin gibi işaret dili öğrenen biriyle pratik yapmanızı tavsiye edebiliriz. Hatta ailenizden bir kişiyle beraber aynı eğitimi almaya başlasanız ve bu süreci beraber yönetseniz hem bolca pratik yapabilir hem kendinizi desteklenmiş hissedebilirsiniz.
İşaret dili eğitimleri Türkçeye uyarlanmış bir şekilde veriliyor. Fakat bu işitme engelliler ile iletişim sorunlarına sebep olabiliyor. Bunu Türkçe-İngilizce çevirisine benzetebiliriz. İngilizcenin kendine has gramer kurallarını göz önüne almadan direkt bir çeviri yapsak İngilizce bilenler için anlamsız gelebilir. İşaret dili için de durum buna benziyor, onun da kendine ait bir biçimi ve kültürü var.
Bu yüzden işaret dili eğitimlerinde sağır ve dilsiz kültürünün de öğretilmesi çok daha iyi olacaktır. Hem kültürüyle beraber öğrendiğiniz bir dil ile iletişimi sağlamak karşınızdaki kişiyi size daha yakın hissettirecektir. Kendinizde hayal edin, başka bir dilin konuşulduğu ortama girdiğinizi düşünün. Sizinle ortak bir şeyler paylaşabilen birini bulduğunuzda kendinizi daha rahat ve o kişiye daha yakın hissedersiniz.
Eğer işaret dili öğrenme yoluna kariyer hedefiyle girdiyseniz bu çok doğru bir sebep olmayacaktır. Daha önceki başlıklarda da belirttiğimiz üzere bu gönüllük esaslı bir eğitimdir. Amaç farkındalık kazanmak ve kazandırabilmektir. İşitme engelli insanların yerine kendimizi koyabilmek ve yalnız hissetmemelerini sağlamaktır.
Soruya dönecek olursak, eğer çok iyi bir eğitim almışsanız ve layıkıyla işaret dilini öğrenmişseniz evet bir eğitmen olabilirsiniz. Özel eğitim kurslarında ders veren bir hoca olabilir veya kendiniz özel dersler verebilirsiniz. Konferanslarda, gezilerde ve çeşitli etkinliklerde tercümanlık yapabilirsiniz. Bu biraz da sizin iş tanımını nasıl değerlendirdiğinize ve dil seviyenize bağlı. Diğer yandan belki duymuşsunuzdur, çok bahsedilir; adliyede işaret dili tercümanlığı. Bunun için en az 200 saatlik MEB onaylı sertifikaya ihtiyacınız var. Ya da işitsel engelli vatandaşlarımızla iletişim kurabilen bilirkişi vasfında da adliyede iş imkanları sunulmakta. Aile ve Sosyal Politikalar Bakanlığı da bir sınava tabi tutarak işaret dili eğitimi almış kişileri İşaret Dili Çevirmeni olarak işe alıyor.
Online Eğitim mi Yüz Yüze Eğitim mi Tercih Edilmeli?
İşaret dili eğitimine başlayacak olanların kafasında bu soru dolaşabilir. Kişinin tercihine bağlı olmakla beraber online eğitimin daha avantajlı olduğunu düşünmekteyim. Sebeplerimden biri; istediğiniz zaman tekrar ve tekrar izleyebilme olanağı. Bu sayede bolca pratik yapabilir, takıldığınız kısmı özel olarak izleyebilirsiniz. Eğer tüm gününüzü işte geçiriyorsanız da akşam dilediğiniz vakitte dersi açıp dinlemek yine avantajlı olacaktır. Diğer bir nokta da tıpkı yeni bir dil öğrenirken olduğu gibi strese girmek. Yüz yüze bir toplulukla beraber eğitim görülüyorsa bu durum sık rastlanır. Online kursta ise rahat bir ortamda eğitim görme şansınız olur.
Empati. İlk söylemek istediğim şey bu oldu. Bizlere empati duygusu kazandırır. Doğuştan bir işitme veya dil kaybımız olmaması gelecekte başımıza gelmeyecek demek değildir. İletişim kuramayacağınız bir ortamda bulunmak ne kadar rahatsız hissettirirdi değil mi?
Düşünün, en basitinden bir markete gittiğinizde reyonlarda bir şey arıyorsunuz fakat görevliyle anlaşamadığınız için ya yazmak durumunda kalıyorsunuz ya da dudak okumak. Daha güzel bir örnek de sağlık sektörü benim için. Hastayla iletişimin sağlık sektöründeki öneminden hep bahsedilir.
Peki ya iletişim kuramamak? Yabancı bir ortamda hiç iletişim kuramadığınızı düşünün, rahatsız edici değil mi? Kendi mesleğimden yola çıkacak olursam zaten endişeli gelen hastalar bir de iletişimsizlik sorunu yüzünden iyice gerilebilir. Oysa ki siz işaret dili bilseniz, çok mükemmel olması şart değil çaba göstermiş olmanız bile onları mutlu edecektir.
Daha somut bakacak olursak da işaret dili eğitimini tamamladığınızı bildiren bir sertifikayı CV’nizde kullanabilirsiniz. Başarı sertifikanızı kamu ve özel kuruluşlarda geçerliliği olan kurumlardan online veya yüz yüze elde edebilirsiniz. İşaret dilini tıpkı bir yabancı dil gibi düşünün. Ne kadar dil bilirseniz işe alınmak için aday olan insanlar arasında bir adım öne çıkarsınız. İşaret dili de bu kümeye dahil. Üstelik işaret dilinin belli bir sektöre değil her sektöre hitap etmesi ve önemi olması özgeçmişinizde iyi bir avantaj sağlayabilir.
İşaret Dili Nedir?
İşitsel veya dilsel engelli bireylerin iletişim kurmak için el-kol hareketlerini, mimiklerini ve vücut dilini kullanmasına işaret dili diyoruz. İşaret dilinin ortak ve evrensel olmadığını, her ülkenin kendine özgü bir işaret dili olduğunu, hatta aynı ülkede dahi bölgesel farklılıklar olabileceğini söyleyebiliriz. Ülkemizde Türk işaret dili adına çeşitli girişimlerde bulunulmuş, okullar açılmış ve sağırlarla iletişim desteklenmeye çalışılmıştır.
İşaret Dili Nasıl Öğrenilir?
Günlük yaşamımızda, kariyerimizde, iş veya özel hayatımızda işitme engelli bir bireyle iletişim kurabilmek adına işaret dili eğitimi alabiliriz. Bunun belli bir azim ve süreç gerektirdiğinin bilincinde ve isteğinde olmalıyız. Yüz yüze veya online birçok kurs tercihi bulunmakta ve eğitim sonu sertifikalara sahip olunabilmektedir.
İşaret Dilini Öğrenmemiz Bizlere Ne Kazandırır?
İşaret dilini öğrenmek her şeyden önce bize empati duygusu kazandırır, kendimizin de ileride böyle bir problemle karşılaşma olasılığımızın olduğunu hatırlatır. Bunun yanında elde edilen sertifikalar ile kamu veya özelde çeşitli işlere sahip olunabilir ve özgeçmişinize ekleyebilirsiniz. İşaret dilini yabancı bir dil olarak görmek gerektiğini ve öğrenmenin her sektörde bize avantaj sağlayabileceğini belirtmek isteriz.