Ticaret kavramı insanoğlu kadar eski bir kavramdır. İnsanlık tarihi boyunca ekonomik ilişkileri şekillendirmesi bakımından oldukça büyük öneme sahip bir kavramdır. Ticaret kavramı geçmişten bugüne dek farklı aşamalardan geçmiştir. En son bugünkü halini almayı başarmıştır. Ticaret kavramının en önemli başlıklarından olan ve ülkelerin ekonomik olarak şekillenmesinde büyük role sahip olan dış ticaret kavramı mevcuttur. Dış ticaret kavramı ülkeler arasında yapılan hizmet ve mal alım satımı olarak açıklanmaktadır. Küresel olarak ülke ekonomilerinin gelişmesi için oldukça büyük öneme sahiptir. Bu kavram ülkelerin gayri safi milli hasılalarının şekillenmesini sağlamaktadır.
Dış ticaret kavramının ve bu kavramla ilgili olan dış ticaret dengesi kavramının daha iyi anlaşılabilmesi için bazı temel kavramların bilinmesi gerekir. Bu temel kavramların bilinmesi konunun daha iyi anlaşılması, kavranması ve daha çok akılda kalıcı olmasını sağlayacak kavramlardır. Bu kavramlar ihracat ve ithalat kavramlarıdır. İlk önce ithalat kavramını tanımlayarak başlayalım. İthalat başka ülkelerden mal ya da hizmetlerin satın alınması durumuna denir. Diğer temel kavram ise ihracat kavramıdır. İhracat bir ülkede üretilen hizmet ve malların başka bir ülkeye satılması durumunu ifade etmektedir.
İthalat ve ihracat kavramları hakkında temel seviyede bilgi sahibi olduğunuzu düşünmekteyim. Bu yüzden konu başlığımız olan dış ticaret dengesi konusunu daha iyi anlayabileceğinizi sanıyorum. Dış ticaret dengesi hizmet ve mal dengesinden oluşmaktadır. İhracat yapılan mal ve hizmetlerden gelen gelir ile ithalat edilen mal ve hizmetler için ödenen toplam bedelin birbirine eşit olma durumunu ifade etmektedir. Yani, ihracatın ithalatı karşılama oranının %100 olması durumudur. Dış ticaret dengesi bir ülkedeki dış ticaret işlemlerine varış ve giderler arasındaki fark durumu olarak da tanımlanır.
Dış ticaret dengesi kavramı kendi içerisinde olumlu dış ticaret dengesi ve olumsuz dış ticaret dengesi olmak üzere ikiye ayrılmaktadır. İsminden de anlaşılacağı üzere bir ülkenin kalkınması ve ekonomik olarak gelişmesi için o ülkenin olumlu dış ticaret dengesi yaşaması gerekmektedir. Olumsuz dış ticaret dengesi ise bir ülkenin ekonomik olarak tükenmesine neden olan bir kavramdır. Gelin, hep birlikte bu kavramları öğrenerek dış ticaret dengesi hakkında detaylı bilgi sahibi olalım.
Olumlu dış ticaret dengesi en genel anlamıyla bir ülkenin ihracat işlemlerinin ithalat işlemlerinin aşması demektir. Bir ülkenin kendi ürettiği mal ve hizmetleri ihraç etme işlemlerinin satın alma işlemlerinden fazla olma durumudur. Olumlu ticaret dengesi ithalat işlemlerinden itibaren mal ve hizmet ihracatlarının fazlalığı ile ifade edilmektedir. Olumlu dış ticaret dengesi global pazar içerisinde yer alan ülkenin mal ve hizmetleri için oluşan yüksek talebi de ifade etmektedir. Eğer bir ülke olumlu dış ticaret dengesi yaşıyor ise o ülkenin ürettiği mal ve hizmete yüksek talep bulunmaktadır. Diğer ülkeler o ülkenin ürettiği mal ve hizmetleri satın almak için talep göstermektedir. Diğer ülkelerin o ülkenin mal ve hizmetlerine talep göstermesinin nedeni o ülkenin kaliteli ürün ve hizmet üretmesi olarak tanımlanabilir.
Bir ülkenin başka ülkelerin mal ve hizmetlerinden yararlanması için talep göstermesi o ülkenin çok fazla ithalat yaptığını gösterir. Kendisi o mal ve hizmeti üretemediği için başka ülkelerin ürettiği mal ve hizmete ihtiyaç duyduğunu gözler önüne serer. Genellikle bu durumu yaşayan ülkeler gelişmiş ülkelerin çevrelerinde olan gelişmekte olan ve gelişmemiş ülkeler oluşturur. Kendileri hizmet veya mal üretimi için gerekli teknolojiye sahip olamadıkları için daha kaliteli ürün ve hizmet sunan gelişmiş ülkelerin ürünlerini satın alırlar. Satın alma durumunun çok yüksek olması gelişmiş ülkelerin ekonomik gelirlerinin artmasına neden olmaktadır.
Günümüzde küresel anlamda incelendiğinde olumlu dış ticaret dengesi yaşayan ülkelerin sayısı çok fazla değildir. Bu ülkeleri gelişmiş ülkeler oluşturmaktadır. Bu durumda olan ülkelerin teknoloji ve ekonomik ilişkileri oldukça gelişmiştir. Aynı zamanda gayri safi milli hasılaları da diğer ülkelere oranla oldukça yüksektir. Diğer ülkelere hizmet ve mal sattığı için diğer ülkelerin insanları tarafından göç alan ülkelerdir. Yaşam standartları bakımından da yüksek standartlara sahiptir. İnsanları yüksek refah seviyesine sahiptir. Gelişmiş sağlık standartları, eğitim seviyesi ve cemiyet toplumsal yapısı ile göze çarpan ülkelerdir.
Olumsuz dış ticaret dengesi ithal edilen mal ve hizmetlerin geniş tüketimini gösterir. Olumsuz dış ticaret dengesi bir ülkenin ürettiği mal ve hizmetlerden daha fazla başka ülkeden mal ve hizmet alması durumunu ifade etmektedir. Olumsuz dış ticaret dengesi yaşayan ülkeler küresel ekonomi alanında az gelişmiş ve rekabetçi olmayan ekonomik bir gösterge sergilemektedir. Yapılan dış ticaret işlemlerinin negatif anlamda ilerlediğini göstermektedir. Olumsuz dış ticaret dengesi yaşayan ülkelerde ticaret bakiyesi bozulur. Bu durumu yaşayan ülkelerin döviz piyasasının da değersizleşmesini sağlamaktadır. Dış ticaret dengesi açısından oldukça önem taşıyan bu konu ülkenin para biriminin değersizleşmesini sağlamaktadır.
Olumsuz dış ticaret dengesi içinde olan ülkeler döviz piyasası tarafından şekillendirilmektedir. Çünkü döviz piyasası dış ticareti yapan ülkelerden ulusal para biriminin teklifinde bir artış sağlar. O ülkenin yabancı paraya olan talebinin sürekli artması durumu yaşanır. Bu durum o ülkenin kendi para biriminin değerinin düşmesini sağlayan koşulların oluşmasını sağlamaktadır. Tam tersi durumda ise olumlu ticaret dengesi ile ulusal döviz kurunun artışına yönelik eğilimler yaşanmaktadır. Döviz kurlarında yaşanan değişimler olumsuz dış ticareti yaşayan ülkelerin ihracat işlemlerini arttırma, ithalat işlemlerini azaltma politikalarına teşvik etmektedir. Buradan şu sonuç çıkarılabilir; ülkelerin yaşadığı olumsuz ticaret dengesi o ülkenin olumluya yönelik bir dengenin oluşması için zemin hazırlamaktadır.
Dış ticaret politikası bir ülkenin dış ticaretine ilişkin olarak belirlediği ilke ve hedeflere ulaşmak için uyguladığı politika adlandırılır. Dış ticaret politikası bir ülkenin belirlemiş olduğu dış ticaret amacına gelebilmesi için yürürlüğe koyduğu uygulamalar olarak adlandırılır. Dış ticaret politikası bir ülkenin çıkarlarını korumak ve o ülkenin belirlediği amaçlara ulaşmak için büyük kazanımlar sağlamaktadır. Örneğin, yerli üreticilerin dış rekabete karşı korunmasını sağlamak buna en güzel örnektir. Bunun yanında cari açığın önlenmesi ve ödeme düzenlemelerinin yapılması da dış ticaret politikası içerisinde yer alır.
Dış ticaret politikası ekonomik istikrarın sağlanması, ekonomik büyümenin gerçekleşmesi, iç piyasadaki arz ve talep dengesini sağlamak amacıyla ortaya konulmaktadır. Bu politikanın uygulanmasındaki asıl amaç gümrük tarifeleri ve gümrük tarifeleri dışındaki araçlardır. Gümrük tarifelerinin etkisi her zaman amaçlanan sonuçlara ulaşmada başarı sağlamadığı için gümrük tarifeleri dışındaki araçlara başvurulması oldukça doğaldır. Gümrük tarifesi dışında oluşturulan dış ticaret politikası bulunmaktadır.
Gümrük tarifesi dışında başvurulan dış ticaret politikası araçları bunlardır;