AnasayfaBlogÜlkemizdeki Sağlık Politikaları Nelerdir?
Nedir?

Ülkemizdeki Sağlık Politikaları Nelerdir?

13 Şubat 2021
Mavi bir arka plan üzerinde, her harfin kendine özgü bir rengi olan birkaç harfin yakın çekimi. İlk harf, görüntünün sol tarafına yerleştirilmiş kırmızı bir 'P' harfi. Onun sağında pembe bir 'Y' var. Resmin ortasında, içinde siyah bir harf bulunan sarı bir üçgen yer alıyor. Resmin alt kısmında sarı ve pembe harf kombinasyonu yer almaktadır. Daha sağda bir hap ve tablet kabı var. Son olarak, görüntünün en sağ tarafında bir duş başlığının yakın çekimi yer almaktadır. Bu görüntü, renkli harflerin ve diğer öğelerin ayrıntılı bir görünümünü sunarak ilginç bir sahne oluşturuyor.
DönemPolitikalarSonuçlar
1920-1923Sağlık Bakanlığının kuruluşu, yasal düzenlemeler ve mevzuat çalışmalarıSağlık hizmetlerinin ayrı bir çalışma şeklinde bakanlık bünyesinde yürütülmesi
1923-1946Hükümet Tabipleri ve Sağlık Müdürlükleri'nin kurulması, koruyucu sağlık hizmetlerine öncelik verilmesiHastanelerin kuruluşu, sağlık hizmetlerine erişebilirliğin genişlemesi
1946-1960Birinci On Yıllık Milli Sağlık Planı'nın uygulanması, 7 sağlık bölgesine ayrılması ve her bölgenin kendi içinde hizmetlerin verilmesi40 köy başına 10 yataklı bir sağlık merkezinin yapılması ve her bir merkezde 1 hemşire, 1 sağlık memuru, 1 ebe ve 2 hekimin görevlendirilmesi
1960-1980Sağlık hizmetlerinin devlet eliyle yönetilmesi ve organize edilmesiSağlık hizmetlerinin hem yaygınlaşması hem de kalitesinin artması
1980-2002Özel sağlık kuruluşlarının kurulması ve hizmet vermesi, sağlık hizmetlerinin ayrıca özel sektöre açılmasıSağlık hizmetlerinde kalite ve erişilebilirliğin artması, hizmetlerin çeşitlenmesi
2002-GünümüzSağlıkta dönüşüm programı, genel sağlık sigortası, aile hekimliği uygulaması Sağlık hizmetlerinin daha geniş kapsamlı bir şekilde sunulması, erişilebilirliğin ve kalitenin artması

Dünden bugüne Türkiye’de sağlık politikalarına bakıldığında Osmanlı-Selçuk tıp geleceğinin devamlılığı yanında, sağlık ve sağlık hizmetlerinin yönetilmesi ve organizasyonunda bir fikir birliği dikkat çekmektedir. 29 Ekim 1923 tarihinde Cumhuriyetimizin kurulmasıyla beraber sağlık hizmetleri de gelişmeye başlamıştır. Diğer kurumların gelişimi, politikaların oluşturulması ve sağlık hizmetlerinin de örgütlenmesi şeklinde batıya dönük bir yol izlenmiştir.

Sağlık politikalarında yapılan resmi görüşmeler neticesinde, bu hizmetlerin bir kamu hizmeti olabileceği ve kamunun sorumluluğu çerçevesinde yerine getirilmesi düşüncesi ağır basmıştır. Bununla beraber kamunun yanında özel sağlık kuruluşlarının kurulması ve hizmetler vermesi hususu da dikkatlerden kaçmamıştır.

Sağlık politikalarının geliştirilmesi kendi dönemlerinde ve süreçleri içerisinde diğer dönemlerle karşılaştırmalı bir incelenmiş, çıkartılan yasalar yine kendi dönemleri içinde getirmiş oldukları yenilikler ve değişiklikler ortaya konmaya çalışılmıştır. Bu dönemleri ve ilgili tarih aralıkları şöyledir;

  1. 1920-1923 Yılları Arasındaki Sağlık Politikaları

  2. 1923-1946 Yılları Arasındaki Sağlık Politikaları

  3. 1946-1960 Yılları Arasındaki Sağlık Politikaları

  4. 1960- 980 Yılları Arasındaki Sağlık Politikaları

  5. 1980-2002 Yılları Arasındaki Sağlık Politikaları

1920-1923 Yılları Arasındaki Sağlık Politikaları Nasıldır?

Bu tarih aralığında Türkiye 1. Dünya Savaşı'ndan yeni çıktı ve ekonomik sorunlarla mücadele ettiği ve kuruluş yıllarını yaşadığı dönem olarak bilinmektedir. Sıhhı ve Muavenet-i İçtimaiye Vekaleti olarak bilinen Sağlık Bakanlı Türkiye Büyük Millet Meclisi’nin açılmasından hemen sonra 3 sayılı kanunla 3 Mayıs 1920 tarihinde kurulmuştur. Bakanlığın kurulmasıyla beraber, sağlık hizmetlerinin ayrı bir çalışma şeklinde bakanlık bünyesinde yürütülmesi esas alınmıştır.

Bu dönemin ilk Sağlık Bakanı Adnan Adıvar’dır. Ülke genelinde tüm yapısal süreçlerin hızla devam ettiği bu dönemde ilk kurulan bakanlıklardan biri de yine Sağlık Bakanlığı olmuştur. Bu dönem de daha çok sağlık hizmetlerinin verilmesinden ziyade yasal düzenlemeler ve mevzuat çalışmaları üzerinde durulmaya çalışılmıştır. İlgili dönemde bilinen en önemli yasal düzenleme ise 1920 yılında 38 sayılı kanunla çıkarılan yasa olmuştur.

1923-1946 Yılları Arası Sağlık Politikaları Nasıldır?

Bu dönemin bilenen Sağlık Bakanı ise Dr. Refik Saydam olmuş olup Cumhuriyet ilan edildikten sonra 1937 yılına kadar bakanlığı sürmüş ve sağlık hizmetlerinin kuruluşu ve sürdürebilirliği açısından önemli katkılarda bulunmuştur. İlçelerde Hükümet Tabiplerinin, illerde ise Sağlık Müdürlükleri’nin kurulması, bu döneme denk gelmektedir.

Bu dönemde birinci basamak sağlık hizmetleri arasında yer alan koruyucu sağlık hizmetlerine öncelik ve önem verilmiştir. Ayrıca bu hizmetler bütçe olarak doğrudan hükümet merkezi bütçe olanaklarıyla finanse edilmiştir. Tedavi edici sağlık hizmetleri ise yerel idarelerce (il özel idaresi ve belediyeler) ve kamu aracılığıyla yerine getirilmeye çalışılmıştır.

Günümüzde Numune Hastaneleri olarak da bilenen bu hastaneler başta, İstanbul, Ankara olmak üzere Sivas, Erzurum ve Diyarbakır da kurulmuştur. Sağlık hizmetlerine erişebilirliğin sağlanması amaçlanmış, sağlık hizmetlerinde görev alabilecek personelin ise nitelik ve nicelik olarak yeterli görülebilmesi adına faaliyetler yürütülmüştür.

Cumhuriyet kurulduğu sırada ülkemizde sağlık hizmetleri, küçük sıhhıye memurlukları, belediye ve karantina tabipleri, hükümet kurumları şeklinde bir örgütlenme durumuna gidilmişti. Ülke genelinde 86 tane yataklı tedavi kurumu, 554 hekim, 6500’e yakın hasta yatağı, 136 ebe ve 4 hemşire sağlık çalışanı vardı.

1923 ile 1946 yılları arasında çıkarılan bazı kanunlar şöyledir; 1262 sayılı ispençiyari ve tıbbi müstahzarlar Kanunu 1928 yılında çıkarılırken 1593 sayılı Umumi Hıfzıssıha Kanunu 1930 yılında çıkarılmıştır. Daha önceleri 1927 yılında çıkarılan bir diğer kanun ise 992 sayılı Bakteriyoloji ve Kimya Labratuvarları kanunu olmuştur. Bir başka kanun ise 3017 sayılı Sağlık ve Sosyal Yardım Bakanlı Teşkilat ve Memurin kanunu şeklinde yer verilmiştir.

1946-1960 Yılları Arası Sağlık Politikaları Nasıldır?

Dokuzuncu Milli Tıp Kongresi'nin 1946 yılında düzenlenmesinden sonra yürürlüğe konulan Birinci On Yıllık Milli Sağlık Planı çerçevesinde bu dönemin başlangıcı olarak kabul edilir. Hatta ülkemizin Cumhuriyet döneminden sonra uygulanan ilk sağlık planı olarak da bilinmektedir. Bu dönemin sağlık bakanı Dr. Behçet Uz tarafından 1946 yılında açıklanmıştır.

Milli Sağlık Planı olarak da kabul edilen bu program ülkenin 7 sağlık bölgesine ayrılması ve her bölgenin kendi içinde hizmetlerin verilmesi, örgütlenmesi açısından kendi yeterliliği haline gelmesi sağlanması planlanmaktaydı. Bölgeler için 40 köy başına 10 yataklı bir sağlık merkezinin yapılması ve her bir merkezde 1 hemşire, 1 sağlık memuru, 1 ebe ve 2 hekimin görevlendirilmesi planlanmıştır. Bu merkezlerde hem koruyucu sağlık hizmetleri hem de tedavi edici sağlık hizmetleri verilmekteydi. Sağlık merkezi sayıları zamanla artarak çalıştırılmak üzere görevlendirilen sağlık çalışanlarının nitelik ve nicelik açısından hedeflenen noktalar gelmiştir.

Bu dönem itibariyle gerçekleşen bazı yasal düzenlemeler şöyledir; 6023 sayılı Türk Tabipler Birliği Kanunu 1953 yılında çıkarılmış ve aynı yıl 6197 sayılı diğer bir kanun ise Eczacılar ve Eczaneler Kanunu olmuştur. Diğer bir Kanun ise 1954 yılında çıkarılan 6283 Sayılı Kanun iken iki yıl sonra 1956 yılında ise 6643 Sayılı Türk Eczacıları Birliği Kanunu çıkartılmıştır.

1961-1980 Yılları Arası Sağlık Politikaları Nasıldır?

224 sayılı Sağlık Hizmetlerinin Sosyalleştirilmesi Hakkındaki kanun, bu dönemde çıkarılmış olan sağlık hizmetleriyle ilgili en önemli kanun olma özelliğini taşır. 1961 yılında çıkarılmış sağlık hizmetlerinin sürekli, yaygın, kademeli, entegrel bilgi düzeyinde oluşturulmuş bir yönetim anlayışıyla sağlık ocakları, sağlık evleri, il ve ilçe hastaneleri şeklinde bir yapılanma oluşturulmuştur. Bu dönemin diğer bir dikkat çekiçi politikası ise sağlık hizmetlerinin özel sağlık kuruluşların varlıklarının giderek artmasıdır. 1961 yılında çıkarılan Anayasa’nın 48’ci ve 49’cu maddelerinde sağlık ve sosyal güvenlik hizmetlerinin devletin en temel görevleri arasında yer aldığını göstermiştir.

Dikey örgütlenme çalışmalarını kısmi olarak azaltıp farklı özelliklerde sağlık hizmetlerini sunan kurumları sağlık ocaklarına çalışmalarına entegre edilmiştir. Ayrıca nüfus planlaması hakkında çıkarılan 554 sayılı Nüfus Planlaması Hakkındaki kanunun 1965 yıllında çıkarılmış nüfus artış hızını sınırlandırılması politikaları izlenmiş ve dar bölgede çok yönlü hizmet anlayışı benimsenmiştir.

1978 yılında çıkarılan Sağlık Personelinin Tam Süre Çalışma Esaslarına Dair Kanun çerçevesinde sağlık çalışanı olan tüm doktorların özel muayene açmaları yasaklanmıştır. Fakat iki yıl sonra yaşanan 12 Eylül ihtilalinin akabinde özel muayene açma serbestliği tekrar getirilmiştir. Sağlık hizmetlerinin sosyalleştirilmesi çalışmaları yine bu dönem yapılmaya çalışılmış sağlık ocakları, sağlık evleri, hastaneler, sağlık müdürlükleri, bölge hastaneleri, sağlık personelini yetişmesinde yer alan kurumlar diğer kurum kuruluşlar ve bakanlıklar Sağlık ve Sosyal Yardım Bakanlığı ile ortaklaşa çalışmaların yürütülmesi amaçlanmıştır.

1980-2002 Yılları Arasındaki Sağlık Politikaları Nasıldır?

Bu dönemde çıkarılan ve halende kullanılan 1982 Anayasası, vatandaşların sosyal güvenlik hakkına sahip olmalarının yanında verilen bu hakkın gerçekleşmesi adına devletin sorumluluğunda olduğu belirtilmiş ve bunu 60. madde ile 56. maddelerinde yazmaktadır.

Devlet Planlama Teşkilatı ( DPT) tarafından 1990 yılında sağlık hizmetlerine yönelik bir plan oluşturulmuş ve bu plan çerçevesinde 1992 yılında 1. Ulusal Sağlık Kongresi toplanmıştır. Devlet Planlama Teşkilatı ve Sağlık Bakanlığı tarafından yürütülen bu program “Sağlık Sektörü Master Plan Etüt Çalışması” sağlık reformlarının başlangıcı niteliğinde görülmüştür.

1920-1923, Sağlık Bakanlığının kuruluşu, yasal düzenlemeler ve mevzuat çalışmaları, Sağlık hizmetlerinin ayrı bir çalışma şeklinde bakanlık bünyesinde yürütülmesi, 1923-1946, Hükümet Tabipleri ve Sağlık Müdürlükleri'nin kurulması, koruyucu sağlık hizmetlerine öncelik verilmesi, Hastanelerin kuruluşu, sağlık hizmetlerine erişebilirliğin genişlemesi, 1946-1960, Birinci On Yıllık Milli Sağlık Planı'nın uygulanması, 7 sağlık bölgesine ayrılması ve her bölgenin kendi içinde hizmetlerin verilmesi, 40 köy başına 10 yataklı bir sağlık merkezinin yapılması ve her bir merkezde 1 hemşire, 1 sağlık memuru, 1 ebe ve 2 hekimin görevlendirilmesi, 1960-1980, Sağlık hizmetlerinin devlet eliyle yönetilmesi ve organize edilmesi, Sağlık hizmetlerinin hem yaygınlaşması hem de kalitesinin artması, 1980-2002, Özel sağlık kuruluşlarının kurulması ve hizmet vermesi, sağlık hizmetlerinin ayrıca özel sektöre açılması, Sağlık hizmetlerinde kalite ve erişilebilirliğin artması, hizmetlerin çeşitlenmesi, 2002-Günümüz, Sağlıkta dönüşüm programı, genel sağlık sigortası, aile hekimliği uygulaması , Sağlık hizmetlerinin daha geniş kapsamlı bir şekilde sunulması, erişilebilirliğin ve kalitenin artması
Ülkemizdeki Sağlık Politikaları 1920-1923 Yılları Arasındaki Sağlık Politikaları 1923-1946 Yılları Arasındaki Sağlık Politikaları 1946-1960 Yılları Arasındaki Sağlık Politikaları 1960- 980 Yılları Arasındaki Sağlık Politikaları 1980-2002 Yılları Arasındaki Sağlık Politikaları
Özel dikim siyah takım elbiseli yakışıklı bir adam gri bir arka planın önünde kendinden emin bir şekilde duruyor. Kısa, koyu renk saçları ve hafif bir sakalı var ve gözleri uzaklara bakıyor. Duruşu rahat, elleri rahatça ceplerinde ve dudaklarında hafif bir gülümseme var. Zarif ve sofistike görünüyor ve hayatın sunacağı her şeyi üstlenmeye hazır. Beyaz gömleği ve siyah kravatıyla kıyafetini tamamlıyor ve görünümüne sofistike bir hava katıyor.
Nevzat Yüksel
Blog Yazarı

Sağlık Yönetimi bölümünde öğretim görevlisi. Sağlık hukuku, Türk sağlık sistemi ve sağlık kuruluşlarında teknoloji yönetimi alanında dersler vermektedir. Birçok uluslararası dergi, kitap ve bildirilerde yazı ve bölümleri vardır.

Benzer Yazılar
Doğru ve faydalı bilgiler sağlama konusunda kararlı olan uzman ekibimizle blogumuzu her zaman yeni makaleler ve videolarla güncelliyoruz. Güvenilir tavsiyeler ve bilgilendirici içerikler arıyorsanız, blog sayfamıza mutlaka göz atın.